Efe’ye hamileyken hep düşünürdüm. Acaba eli ayağı yüzü gözü kime benzeyecek?
Sarışın mı olacak esmer mi? Eli ayağı benimki gibi minnak mı olacak? Saçları
babası da ben de kıvırcık tipler olmamıza rağmen es kaza düz olacak mı? Gözleri
renkli mi olacak? Babası gibi gamzeleri görünecek mi?
Efe doğduktan sonra bunların hiç birine bakmadım bile.
Gördüğüm için soru işaretlerim bitti değil gerçekten ne kadar önemsiz şeyleri
düşünmüşüm demeye başladım. Kime benzerse benzesin nasıl görünürse görünsün…
Çünkü artık o gerçekten aramızdaydı ve düşünmem gereken daha önemli şeyler
vardı.
Bu noktada yeni soru işaretlerim başladı. Karakteri nasıl
olacaktı? Benim gibi inatçı mı babası gibi kolay uyum sağlayan mı? Vicdanlı
olacak mıydı? Önemliydi vicdan sahibi iyi bir insan olması…
Efe büyüdükçe bu sorularımın da aslında çok mantıklı
olmadığını anladım. Zira siz ne yaparsanız yapın çocuğunuz kendi karakterini
geliştiriyor bir noktada. Demiyorum ki ona bir şey kazandıramazsınız. Tabi ki
kazandırırsınız ama onu sil baştan yaratamazsınız. O yüzden beklemek
gerektiğini öğrendim. Bekleyip gözlemlemek ve doğru gitmediğini düşündüğünüz de
müdahale etmek… Onu değiştirmek için değil, bir şeyler katmak ve birlikte
büyümek için..
Gelin görün ki müdahale edemeyeceğim bir çok şeyin yanında
aslında biraz da benim kontrolümde olan bir şeyler olduğunu anlamaya başladım
Efe büyüdükçe… Ona aldığım oyuncaklar
kadar oyuncağı bilebiliyordu bu sebeple ben ne alırsam onunla ilgilenmek
durumundaydı, tv açmadığım sürece tv’nin varlığını bilemezdi dolayısıyla buna
ilgi gösteremezdi. Bu durumda anne baba olarak kitaplara olan ilgisini
geliştirmeye karar verdik. Önüne 30 kitabı bir anda yığarak değil de sevdiği
şeyleri görebileceği kitaplar alarak... Araştırmaya başladım. Çocukların hikaye
kitaplarından ziyade kendilerinin de katkı yapabileceği kitaplara yöneldiğini
gördüm. Yaratıcılıklarını destekleyen kitapları seviyorlardı çoğunlukla..Bir de
gözlemledim tabii.. Kitap alışverişlerinde kitapları Efe’ye verdim. Daha cevap
verebilecek bir bilinç düzeyinde olmamasına rağmen sordum ‘’Bu mu bu mu?’’
diye. Bilinçli veya bilinçsiz seçti. Seçtiklerinin çoğunu da kullandı beğendi.
Bunların hepsi efe 9-10 aylıkken başladı.
Gelin bir de 20 aylık Efe’yi anlatayım sizlere.
Şu anda evde televizyonu haftasonları açık tutuyoruz (e
bizim de hayatımız devam ediyor bir şekil). Efe bir kere dönüp bakmaz,bakarsa
inanamayız. Çünkü televizyonla büyümedi Efe ama televizyon ondan saklanarak da
büyümedi. Açtık ama işaret parmağını kullanıp ‘’Bak oğlum’’ demedik. Önemsiz
bir şey gibi davrandık, o da öyle devam etti. Ne reklamlar, ne çizgifilm
umursamaz şu anda… Oyuncaklarsa bir dolu, çoğu hediye… Sürekli bir kısmını
kaldırıp bir kısmını indiriyoruz. Bir oyuncakla harcadığı maksimum zaman 5
dakikayı geçmez. Gelin görün ki bizim Efe’yle veya Efe’nin ilgi alanını
düşünerek aldığımız kitaplar hayatımızın büyük bir parçası. Akşam kucağıma
oturur ‘’Anne kitap’’ der. Artık 20 taneyi bulan kitaplarını gösterir ‘’Git
seç’’ derim. Aynısını getirmez, her akşam başka bir tane seçer. Masal kitaplarına
dokunmaz, kendisinin de katkıda bulunabileceği resim altında hangi obje
olduğunu yazan veya az yazılı bol resimli kitapları tercih eder. Benim okumamı
değil de daha çok ona sormamı bekler. Resimlerden hikayeler çıkarırız. Efe de
destekler hikayeleri, bir şeyler uydurur hatta çoğu zaman beni şaşırtır.
Kitaptaki bir objenin ismini öğreniyorsak ve evde gerçeği varsa kesinlikle
gösteririz, aklında daha fazla yer etsin, hayal gücüyle gerçek arasındaki
çağrışımı yapabilsin diye.
Efe’ye aldığım ve bence hem konuşmasına katkı sağlayan, hem
dikkatini daha fazla odaklayabildiği kitapları sizlerle paylaşmak istedim.
Başta dediğim gibi her çocuk bir birinden farklı; biraz denemek gerekiyor biraz
da uğraşmak. Başta sıkılıp attığı bir kitabı aralıklarla bir kaç defa
çıkardığınızda bir süre sonra çok sevebiliyor.
10 aydan sonra ilgisini çekebilecek kitaplar:
Merhaba Kitap Dizisi.Ya-pa Yayın Pazalama.
Üzerinde 1-3 yaş yazar; ancak her sayfada tek resim tek
kelime olması sebebiyle 10. Ay itibariyle dikkatini çekecektir. Taşıtlar ve Su
hayvanları kitaplarını aldık biz. Aslında kitapların içeriğine baktığınızda
benim, sizin bile tahmin edemeyeceğimiz resim kelime eşleşmeleri var. (kedi
balığı örneğin J)
Bunları kitaptaki haliyle öğretmeniz gerekmiyor. Balık deyip geçin gerekirse. Maksat kavramları bir araya
toplayan bir kitaba sahip olmanız…
1 yaş itibariyle ilgisini çekebilecek kitaplar:
İlk Sözlüğüm. Ya-Pa yayıncılık yine. Her yeni ikili sayfada
solda objeler ve kelimeler veriliyor sağ taraftaysa bir resim içine bütün
verilen objeleri yerleştiriyor. Bu kitapta kendinize göre hikayeler yaratmanız
da mümkün. Objelerin her birini önce kendi başına sonra bütün bir resmin içerisinde
gösterin ve daha sonraki aktivitenizde resmin bütününde objeyi çocuğunuzun
bulmasını isteyin. Efe’nin hala favori oyunlarından.
İlk Sözcük kitabım. NET cocuk. Biraz daha kapsamlı sayı
olarak fazla obje ve varlıklara yer verilmiş. Her sayfanın kendine göre
konsepti var. Br sayfada hayvanları diğer sayfada araçları görebilirsiniz. 10
ay itibariyle de kullanılabilir; ancak obje sayısı fazla olduğu için akıl
dağıtıcı olabileceğini düşünüyorum.
İlk Sözlüğüm (Türkçe-İngilizce). Beyaz Pusula Okul Öncesi Yayınları.
Kitap 0-3 yaşa hitaben hazırlanmış dolayısıyla 1 yaştan önce de kullanılabilir.
Ancak bir önceki kitapta da anlattığım gibi 1 yaş öncesi özellikle kelime
öğrenme döneminde görsel hafızanın karışmasına sebep olabilir. 1 yaş sonrası
kullanmak amaca daha çok hizmet edecektir.
1 buçuk yaş itibariyle ilgisini çekebilecek kitaplar:
Pearson kitapları! Sadece Efe’nin değil benim de ilgimi
çekiyor bu kitaplar J
Farklı dizileri var. Biz Konuşmayı öğreniyorum ve Bebek Dokun Öğren Dizilerini
kullanıyoruz. Oyun Bahçesi ve Yuvada kitapları Efe’nin favorileri (e çocuk
yuvaya gidiyo sonuçta!:)) Burada sadece objeler yok aynı zamanda devam eden bir
hikaye dizimi de mevcut. Yine de bir hikaye kitabının anlatımı kadar akıcı
olmadığı için çocuğunuzla birlikte kitaplara bakarken hikayeleri geliştirmenizi,
seslendirmenizi, kelimeleri kalıcı hale getirmenizi öneririm.
Dr.Miriam Stoppard’ın Mutlu Bebek Kitabı. Mandolin Yayın.
Efe’nin en beğendikleri Pearson kitapları ancak benim favorim kesinlikle bu
kitap. Farklı duyguları keşfetmek üzerine konsepti. Mutlu, Üzgün, Heyecanlı,
Somurtkan gibi durumlar var kitapta ve farklı bebekler üzerinden anlatılıyor.
Efe de tüm bu ruh hallerini yaşayan bir çocuk olduğu için çok seviyorum bu
kitabı. Üzgün olduğu zaman açıp ‘’Bak buradaki bebek de üzgün çünkü ayısını
bulamamış, sonra bulunca mutlu bebek olmuş’’ diye resimleriyle, kanıtlarıyla
anlattığımda yüzünün gülümsemesini hiç bir şeye değişmem.:)
Uzun süredir ig üzerinden sorulan Renkler & Şekiller
Çek-Öğren kartlarımız var bir de. ABC yayın grubunun. Hediye olarak geldi. Efe
başta 5-10 tanesini mahvetti çekti çekti öğrenme kısmına geçemeyip kopardı.
Daha sonra mantığını kavradı neyseki. O kartları sormamıza bayılıyor.
Çocukların yırtma parçalama huylarını düşünecek olursak bence 2 yaşından önce
verilmemesi gereken bir şey. Yine de aklınızda bulunsun.
Benden bu kadar
efenim.
Umarım faydam
dokunmuştur.
Sevgiler,
Paylasananne